9 Kasım 2010 Salı

Bebeğim bugün tam 15 aylık oldu

Yavru kuş bir yaşından sonra çok değişti. Büyüdüğünü, söylediklerimizi anladığını görmek çok güzel. Artık onu küçük biri olarak görmüyorum. isteklerini, derdini anlatması o  kadar güzel geliyorki. Benden süt istemesi, salıncağa binen çocuğa inmesi için bağırması, baloncu görünce "baboooooonnn" diye tutturması, kendi iradesiyle hareket etmesi beni büyüdüğüne ikna etti prensesin. Gerçi benim cadının pek prenses olduğu söylenemez, özellikle istediğinin yapılmadığını görünce J)) 

yavru bebeğim tamı tamına 15 aylık oldun. Anne-baban senin için ölür. Çalışıyoruz ama aklımız beynimiz gönlünümüz kalbimiz hep sen de.. seni çokkk seviyoruz…

babiş: berbere gidemiyorum kızımla geçireceğim zamanımdan kaybedeceğim diye yahu, papaz gibi oldum resmen :)))) ama kızım beni böyle de çok seviyor ;) 

sürekli ağzında
e haklı tabii prenses
alt tarafı bir hecenin iki kez tekrarı
ama yüzüne bakma, anlamazsın
baba mı, bobo mu, bay bay mı dediğini
hepsinin fonetiği aynı prensesimin dilinde
gel gör ki çoğunda gözleri büyüyor sanki, 
dudakları kıvrılıyor yay gibi
kocaman bir gülümsemeyle 
ba-ba derken tutkuyla
nasıl aşık olmaz bir adam
bu yürekten geldiği apaçık sevgiye...





1 Kasım 2010 Pazartesi

Ela artık yerinde durmuyor :)


Kızım tamı tamına 13  ay 20 günlük oldu. Artık yürüyor bebeğim. Öyle güzel bi süreçki yürümeye çalışması, badi badi yürümesi ve tabii pat diye düşmesiJ)) fakat tabii çok tehlikeli bir hal aldı artık ela’nın yürümesi. Hergün bir yerini vuruyor, düşüyor, yaralıyor. Ee onu koruyacam, kollayacam diye peşinde koşmaktan hipodram atlarına döndük. Bu hafta sonu da öyle geçti diyebilirim. 29 ekim nedeniyle Cuma günü evdeydik ve elayı doktora götürdük. Burnu çok akıyordu ve bi türlü geçmiyordu. Yine antibiyotik verdi, ama biz kullanmadık. Çok etkiliyor bebişi çünkü. Ama sanırım bu akşam kullanmaya başlayacaz. Kabızlığı için de bol bol meyve ve sebze yemesi gerektiğini söyledi. Yavru 80 cm olmuş, çok uzun buldu Dr. Ahmet amcası. Kilosu da 10.300 kg. yaşa göre kilo süper, boya göre zayıfmış. Neyse takılmıyorum ben artık bunlara..

Bu arada babası ile evdeki işlerimizi halletmek için elayı halasına bıraktık. Halası ve doktor arası  3 dakikalık mesafede kucağımda bir uyuması vardı, süperdi. Sanırım rekor kırdı, en hızlı uyuma dalında J)

Doktor sonrası halası, ecem ablası ve erdem abisinin yanına Cevahir’e gittik. Yemek yedik..Ela oyuncakçı dolaşmaya bayılıyor artık.. oyuncakçılarda tanıdıklarını görünce çıldırıyor keyiften. Tanıdıkları arasında en çok seviştikleri miki, mini ve tabii ki caillou J)) babasının kucağında dolaşırken ayyyyuuuuu, ayyuuuuu diye bağırarak babasını ters istikamete çevirmeye çalışması ve caillou’yu göstermesi unutulmayacaklar arasına girdi J

Cumartesi ise Doğukan abisinın maçı vardı. (GS -altyapı) abisinin kaleci olmasına rağmen maç boyunca gol gol diye bağırdı yavru. Pazar günü abisi bizi çok gururlandırdı, turnuva şampiyonu oldular, üstüne bi de en iyi kaleci ödülünü aldı..

O gece Elayı anneanneye bıraktık. Çok tereddüt ettik bırakıp bırakmamakta. Çünkü ilk defa annesi ve babası olmayacaktı yanında. Gece uyutup çıkmayı planladık fakat en son saat 12:00’de hala uyumayınca resmen kactıkJ) zati arkamızdan da hemen uyumuş. Ve şükürler olsunki sabah 8.30’a kadar uyumuş, fakat teyzesini uyutmamış bütün gece.. o kadar çok dönüyorki yavru uyutmuyor tabii. Pazar günü bütün gün teyzesi baktı. Babasıyla akşam almaya gittiğimizde  bizi görünce nasıl sevindi yavru yaa. Ama siz misiniz beni bu zamana kadar terkeden diye gece 1’e kadar uyumadı uyutmadı J