2 Temmuz 2011 Cumartesi

Mülkiyetçilik tavan, paylaşım sıfır! 

Ela son günlerde kesinlikle hiçbirşeyini paylaşmak istemiyor. Özellikle kendi yaşıtlarıyla oynarken inanılmaz derecede ‘ben’ merkezli oldu. Herşey kendisinin sanıyor. Bunun normal olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bir süredir Bekir ile evde Ela’ya paylaşmanın güzel bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama bunu direk elindeki alıp, diğerine vererek değil de paylaşımın güzel olduğunu söylüyoruz. Mesela evde tek olduğu için bunu oyuncaklar üzerinde uyguluyoruz. Ayrıca elindekini bize her verdiğinde abartarak seviniyoruz. Doğrudur umarım yaptıklarımız??
Mesela önceki akşam ahşap puzzle’nın oltasını kesinlikle pinokyo'ya vermedi.. vermemek için ağladı.
Empati yapmak ne zor yaa..

1-3 yaş arası özellikle 2 civarı, çocukların "benim" kavramını keşfetme dönemleriymiş. Onlara göre herşey onlarınmış. Önce sahiplenirlermiş. Dolayısıyla, bu yaş aralığındaki çocuğa "paylaş" dememek gerekiyormuş. Fakat biz direk paylaş demiyoruz, fakat paylaşmanın güzel olduğunu işliyoruz kafasına. Belki bi gün anlayacak:))

Biz bir de ayrıca "Sırayla oynama" kavramını öğretmeye çalışıyoruz. Oyuncağı için ağladığında "evet bu oyuncak senin şuanda oynayabilirsin, fakat daha sonra arkadaşına verebilirsin" diyoruz. Kreşte de böyle öğretiyorlarmış.

Kız bebeklerini hiç sevmiyor

Bu aralar özellikle kız bebeklerine çok gıcık oluyor. Babasının iki bebek macerası da başarısızlıkla sonuçlandı. Zeynep bebeğin elindeki biberonu vermedi diye kolunu çıkardı, diğer lahana bebeğin yüzüne bile bakmıyor. Üçüncü bebek sindrellaya karşı biraz daha sempatiyle yaklaşıyor. Kitabındaki bella'ya benzetti, fekat onunla da macera acı sonla bitti; yüzüne bile bakmıyor. Sanırım kıskanıyor:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder